Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Sabah Kahvesi

Sabah aç karnına ya da erken saatte yapılan kahvaltıdan sonra içilen o muhteşem kahvedir sabah kahvesi. İşte bu sabahın erken saatlerinde içilen kahve kupasından yayılan kokusuyla insanı mest eder. Kişiyi güne hazırlar ve muhteşem bir haz verir.

 Uyandıktan sonra damakta hissedilen o ilk acı tat kişiyi kendine getirir. Kahve içmek bir ihtiyaçtan çok zevk meselesidir. Elbette ki sayılamayacak kadar faydası ve avantajı da bulunmaktadır. En büyük avantajı ise kişide oluşan kahve içme kültürüdür.

 Kahve içmeyi kendisine bir kültür edinmiş olan bireyler için sabah kahvesi keyfini anlatmaya gerek yoktur. Çünkü onlar kahve severler olarak bu keyfi fazlasıyla kendilerine hediye olarak sunmaktadır.

 Her meslek dalından bireyler güne zinde başlamak zorundadır. Hele bir de yoğun tempolu, stres altında bir işte çalıyorlarsa bu kaçınılmazdır. Öğrenciler yoğun tempolu ders çalışma günleri ve geceleri sizi bekliyorsa çareyi bol kahve tüketmekte ararlar.

 Sabahın erken saatlerinde yapılan kahvenin kokusu bile insanı yataktan çıkaracak vaziyette yoğun ve keskindir. Bir de damağa tadını verdikten sonra bir yudumu bile yeter vaziyettedir. Bu keyif anlatılmayacak kadar güzel ve yaşanması gereken bir deneyimdir.

 Sabah Kahvesinin Önemi

 Yoğun tempoya sahip bireyler zaten çalışma öncesinde erken saatlerde sabah kahvesi tüketimini gerçekleştirir.

 Kişinin kendine gelmesini sağlayan kafein ve kafeinin gün boyunca zinde tutması kahveye verilecek önemi açıklamaktadır. Üstelik tükettiğiniz kahve çeşidine göre de sağlığınıza inanılmaz faydaları da bulunmaktadır.

 Bazı kişiler için belirli rahatsızlıkları olduğundan dolayı boş mide ile kahve tüketmek zararlı olabilir. Bu kişiler sabah kahvaltılarını yaptıktan sonra bu keyfi sürebilir ve önemini anlayabilir.

 Gün içerisinde yapılacak yolculuklarda sizi ayakta tutar. Koşturma esnasında enerji kaybını azaltır. Zihni açar ve daha iyi kavrama gücü verir. Bazı kişiler sağlık durumlarına göre tok karna bazı kişiler ise aç karna tüketmeyi tercih eder. En önemlisi ise sabahın erken saatlerinde içilen kahvenin verdiği huzur, neşe, zindelik ve mutluluktur.

 Sabah Kahvesinin Faydaları

 Bu mucizevi içeceğin erken saatlerde aç ya da tok karna tüketilmesinin belirli keyfi ve amaçları olduğu gibi bazı biyolojik faydaları da bulunmaktadır. Biz sizler için sabah kahvesi içmenin tüm faydalarını ayrıntılı bir şekilde listeledik:

-Eğer kahvaltıda şekersiz bir kahve içiyorsanız sindirim sistemi hızlanır. Bu da bölgesel olarak zayıflamanızı sağlar. Bölgesel yağ yakımını kolaylaştırır.

-Öğle saatleri arasında bir kahve molası veriyorsanız da yediğiniz besinler daha kolay sindirilir ve kilo vermeniz kolaylaşır.

-Sabahın erken saatlerinde aç karnına bir kahve içiyorsanız düşünsel performansınız artar.

-Kaslarınız gücünü artırarak gün boyu etkin hareketlerde bulunursunuz.

-Enerjiniz artar. Bu da daha fazla kalori yakımını sağlar.

-Sabahın erken saatlerinde içilen kahve size keyif ve mutluluk verir bu da psikolojik ruhsal durumunuza olumlu etki eder.

-Kanser hücrelerinin çoğalmasını engeller.

-Sabahın erken saatlerinde içilen sabah kahvesi ağrı kesici etkisi yaratır. Uyanmakta zorlanan uyandığında başı ağrıyan bireylere kahve içmeleri önerilir.

Sabah Kahvesi İçin Önerilecek Çeşitler

 Sabahın erken saatlerinde tüketilen kahve bir zevk ve ihtiyaç olduğu için çeşitli faydaları ile içilir. Bazı bireyler bazı kahvelere takıntı yapabilir ve daha çok sevebilir. Bazı kişiler ise ben kahvenin her çeşidini severim der.

 Örneğin ev kadınlarının neden daha çok Türk kahvesini sevdiğini düşündünüz mü? Çünkü Türk kahvesi muhabbeti ve hoş sohbeti temsil eder. Bir diğer örnekte ise sabahın erken saatlerinde kalkan öğrencilerin neden filtre kahveyi tercih ettikleri de düşünülmelidir. Çünkü filtre kahvenin yapımı ve içimi daha kolaydır. Tabii demleme çeşidine göre. İçerik olarak daha yoğun olduğu için de daha fazla zihni açmada etkilidir.

 Size bunun gibi daha pek çok örnek sunulabilir. Fakat burada önemli olan tüm kahve çeşitlerini sevenler için sabah kahvesi önerileridir. İşte tüketebileceğiniz kahve çeşidi önerileri:

  -Türk kahvesi ve aromaları ile çeşitleri ( Dibek, sütlü dibek, tarçınlı, vanilyalı gibi )

-Bir dünya kahvesi Espresso

-Bir diğer dünya kahvesi Americano

-Yumuşak içimiyle Cappuccino

-Süt sevenler için Latte

-İçinde kakao bulunan bir dünya klasiği Espressino

-En iyi kahve çekirdeklerinin öğütülmüş hali filtre kahve

Herkes kendi damak zevkine uygun kahveyi mutlaka bulacaktır. Asıl önemli nokta kahvenizin tazeliğidir. Taze kavrulmuş ve taze öğütülmüş bir kahvenin yerini başka hiçbir şey tutmaz. Sabah kahvesi taze içilmelidir. Bu sayede keskin kokusu ve lezzeti ön plana çıkacaktır.

Chemex ve V60 Arasındaki Farklar Nedir?

Kahve demleme makinesi çeşitleri günümüzde, farklı lezzetlere hitap etmek üzere oldukça zengindir. 3. Nesil kahve kültüründe kahve yapımı adeta bir zanaat gibi farklı ritüellerde hazırlanır. Chemex ve Hario V60 da farklı demleme yöntemleri arasında yer alır. Chemex ve Hario V60 pour over olarak bilinen demleme teknikleri arasındadır. Dışarıdan bakıldığında tamamen benzer görünse de oldukça farklı iki yöntemdir. Chemex, Amerika’da keşfedilen bir laboratuvar ekipmanıdır. Ancak zamanla kahve demlemek için de uygun olduğu tespit edilmiş ve buna göre kullanılmaya başlanmıştır. Chemex; sıcak su ile beraber kahveyi filtrelemektedir. Hario da aslında Chemex firmasında olduğu gibi özünde laboratuvar ekipmanları üreten bir markadır. Ancak zamanla bu ekipmanların kahve demlemek için oldukça başarılı olduğu tespit edilmiştir. Hario V60 modeli de tıpkı Chemex de olduğu gibi özel filtresi ile çalışarak kahve demlemektedir.

Kahve Demleme Ekipmanları

Kahve demleme ekipmanları arasında olan Chemex için 100 mL suya 7 gram öğütülmüş kahve çekirdeği kullanarak kahvenizi hazırlayabilirsiniz. Kahve çekirdeklerinin iri öğütülmüş olması gerekmektedir. Hario V60 için ise 100 mL suya 6 gram kahve çekirdeği kullanmanız gerekmektedir. 6 gram orta boy öğütülmüş kahve çekirdeği kullanmak gerekmektedir. İki demleme tekniğinin en önemli farkı, kahve çekirdeklerinin öğütülme oranıdır. Bunun yanı sıra Chemex demleme yönteminde, demleme süresi Hario V60’a kıyasla daha uzun olmaktadır. Bunun başlıca sebebi ise Chemex filtresinin Hario V60’tan daha yavaş olmasıdır. Bunun yanı sıra Chemex ekipmanında yalnızca filtrenin en ucundaki noktadan aşağıya doğru filtreleme yapılmaktadır. Hario V60 ekipmanında ise sıcak su Hario’nun her alanından süzülme özelliğine sahiptir. Bundan dolayı şayet hızlı bir demleme yöntemi istiyorsanız Hario V60 tercih etmeniz daha doğru olacaktır.

Kahve Demleme Makinesi Fiyatları

Kahve demleme makinesi fiyatları farklı fiyat aralıklarında satışa sunulmaktadır. Bunun en büyük sebebi ise kahve demleme makinelerinin modellerinin ve donanımlarının farklı olmasıdır. En tipi kahve demleme makinelerinin ya da işletme tipi kahve demleme makinelerinin fiyat farklılıkları donanım özelliklerine göre değişmektedir. Chemex ve Hario V60 hemen hemen aynı fiyat aralıklarında satışa sunulmaktadır. Ancak demleme özellikleri birbirinden farklıdır.

Kahve Çeşitleri

Kahve günümüzde oldukça yaygın ve yoğun şekilde tüketilen bir içecektir. Kahve kültürü oldukça geniş olan bir kültürdür. Bütün dünya üzerinde sosyal hayatla yakından ilişkili olan kahve, kökboyasıgillerden olan bir ağaç türüdür. Ağaca ait meyveler olgunlaştıktan sonra adeta kiraz şekline benzer kırmızı renk alırlar. Meyvelerin etli kısımları sıyrıldıktan sonra yeşil çekirdekler ortaya çıkmaktadır. Hepimizin bildiği gibi kahve çekirdekleri tüm dünyaya yeşil çekirdek halinde dağıtılır. Kahve bitkisi dünya üzerinde yalnızca ekvatoral iklimin hakim olduğu; Vietnam, Meksika ve Hindistan üst sınırı ile Brezilya alt sınırı arasındaki bazı yerlerde yetişmektedir. Kahve meyvesinin ortaya çıkışı 14. Yüzyıla dayanmaktadır. Güney Etiyopya’nın yüksek bölgelerinde keçilerini otlatmak isteyen bir çoban tarafından keşfedilmiştir. Keçilerin kahve meyvesini yedikten sonra kendisinin de yediği ve bu durumun ardından kendisine enerji geldiğini keşfetmiştir. Hikaye böyle olmasına karşın tam olarak doğruluğunu bilemiyoruz tabi ki.

 Kahvenin çıktığı yer olan Etiyopya’nın ardından Yemen bölgesinde kahve ağaçları görülüyor. Yemen’de bulunan kahve ağaçlarının ilk defa keşfedilmesi 15. Yüzyılı buluyor. Yemen’de yaşayan Hristiyan din adamları geceleri daha fazla okuyabilmek ve daha fazla ibadete edebilmek için kahvenin vermiş olduğu zindelikten faydalanmak istemişlerdir. Ardından zaman içinde kahve tüccarların ilgisini çekmeye başlamış ve devamında da kahve ticareti başlamış. Kahvenin üretilmesi 17. Yüzyıla kadar yalnızca Yemen’de yapılmıştır. 17. Yüzyılda ilk olarak Sri Lanka, ardından Endonezya’daki Jawa Adası’nda üretilmeye başlanıyor. Daha sonralarında Brezilya, Kolombiya, Meksika, Küba, Jamaika, Surinam’da üretilmeye başlanmıştır.

 Günümüzde ise kahve ticareti dünyada petrol ticaretinden sonra gelen ikinci en büyük pazar olarak yer alıyor. Günümüzde yer alan kahve çeşitleri arasındaki büyük çoğunluğu Brezilya’da üretilmektedir. En fazla kahve üretimi yapan diğer ülkeler ise Kolombiya ve Vietnam’dır. Ardından Meksika, Etiyopya, Uganda, Peru, Hindistan ve Endonezya ülkeleri gelmektedir. Dünya üzerinde 70’den daha fazla ülkede kahve üretimi yapılıyor olmasına rağmen ismini saydığımız ülkelerin kahveleri dünya çapında daha yaygın olarak tüketilmektedir. Bu yazımızda sizler ile kahve çeşitleri hakkında konuşacağız. Kahve çekirdeklerine göre ayrım yaparken aynı zamanda içime göre ayrım yaparak kahve kültürümüzü arttıracağız.

 Çekirdeklerine Göre Kahve Çeşitleri

 Hepimizin bildiği üzere içtiğimiz kahve çeşitleri her biri bir çekirdek kahvenin bir yöntem ile demlenmesi sonucunda oluşuyor. Çekirdek kahvelerin yapılışları arasındaki farklardan oluşan kahve çeşitlerinin yanı sıra çekirdeğe bağlı olarak da bazı farklar bulunuyor. Kahvelerde farklı aroma ve tatların gelmesi kahve çekirdeklerinin farklı türlerde olmasına bağlıdır. Kahvenin daha iyi olarak tabir edilmesi için ne kadar fazla üretildiği değil hangi türe ait olan kahvenin üretildiği önemlidir. Kahve çekirdeklerinin yüzlerce türü bulunur. Fakat tüm dünyada en fazla üretilenleri en fazla talep görenleri 2 çeşittir. Robusta ve Arabica kahve çekirdekleri en çok bilinen ve üretilenlerdir. Fakat bu 2 tür arasında en büyük Pazar payına sahip olan ve en fazla tüketilen Arabica çekirdekleridir.

 1.Arabica Kahve Çekirdekleri

 Dünya üzerinde ne fazla sayıda üretilen çekirdek türü Arabica kahve çekirdekleridir. İçilen kahvelerin %70 kadarı Arabica çekirdeklerinden hazırlanır. Arabica çekirdekleri yüksek kaliteye sahiplerdir. Arabica çekirdekleri çok yükseklerde ve zor şartlarda yetişir. Daha az yetiştirilmesine rağmen en çok tüketilen ve en kaliteli olan kahve çeşidi Arabica çekirdekleridir. Arabica çekirdekleri dış etkenlerden kolayca etkilenir. Çabuk bozulabildiği gibi yetiştirildiği bölgede, yetiştirilen diğer ürünlerin tadı ve kokusunu alır. Bazı kahve çekirdeklerinin kakao, baharat aromalı olmasının nedeni budur. Arabica çekirdekleri kahve çeşitleri içinde en fazla tüketilen ve çok farklı meyve, baharat aroması ile zengin tat farklılığına sahip kahve çekirdeğidir. Sade olarak ve mümkün olduğunca sıcak olarak tüketilmelidir.

 2. Robusta Kahve Çekirdekleri

 Arabica çekirdeklerine göre zorlu koşullara daha dayanıklı olan, daha kolay yetişen ve daha alçak yerlerde yetişebilen kahve çekirdekleridir. Tadı Arabica çekirdeğine göre daha acıdır. Günümüzde içilen kahvelerin yüzde otuz kadar Robusta kahvedir. Vietnam ve Brezilya’da sıklıkla Robusta kahve çekirdekleri üretilmektedir. Zorlu koşullara dayanıklı olması nedeni ile endüstriyel ürün olarak daha uygundur. Genel olarak hazır kahvelerde ve espressolarda tercih edilir. Soğuk kahve yolarak, sütlü ya da şekerli olarak tüketilmeye daha uygundur. Yetiştirildiği bölgedeki diğer ürünlerin kokusunu ve tadını içermediği için şeker ve süt gibi eklemeler yapılmaya daha uygundur. Yoğun acımsı lezzeti espressonun olmazsa olmazı olarak Robusta çekirdeklerine bir özellik katmaktadır.

Moka Pot ile Nasıl Kahve Demlenir?

Taze kahve çekirdeklerinden Moka Pot’a uygun, doğru öğütülmüş 22 gr Espresso kahvenizi hazırlayınız. Moka Pot’un alt haznesinde bulunan valfin hemen altına denk gelecek şekilde su eklenir, bu valfi geçmemeye dikkat edin. Hazırlamış olduğunuz öğütülmüş kahvenizi bu haznenin üzerine sallayarak veya eliniz yardımıyla düz bir zemin oluşturacak şekilde, kahvenin üzerine kesinlikle bastırmadan yerleştiriniz. Ardından üst kapağını kapatıp ateşte yada ocakta demlemeye bırakınız. Demleme süresi ateşinize bağlı olarak 2 ila 5 dakika arasında sürebilmektedir.

Nelere Dikkat Edilmelidir?

Alt bölmeye ekleyeceğiniz suyun sıcak olmasını öneririz. Sıcak su eklediğiniz taktirde metalik tat gelme riskinin önüne geçmiş olursunuz.

Orta-kısık ateşte demleyiniz.

Kahveniz demlenirken bırakıp gitmeyin. Demlenme sürecini takip edip doğru zamanda ateşten almanız önemlidir.

emizlik

Her kullanımdan sonra Moka Pot ekipmanı mutlaka temizlenmelidir. Moka Pot soğuduktan sonra güzelce durulayıp, kurulamak önemlidir. Ayrıca belli zaman aralıklarında Moka Pot’u kirece karşı korumak için daha detaylı bir temizlik yapılmalıdır. Bu sayede hem daha sağlıklı bir tüketim hem de olabilecek kazaların önüne geçmiş oluruz. Moka Pot temizliği düzgün yapılmadığı taktirde biriken kahve tortuları ve diğer yabancı maddeler zamanla tıkanıklığa sebep olabilir. Bu tıkanıklık sonucunda patlama meydana gelebilir. Bu yüzden çok dikkatli olmak gerekir.

Kafein Nedir?

Kafein aslında kimyasal bir bileşendir. Kimyada Trimetilksantin olarak bilinen, %49,48’si Karbon, %16,48’i Oksijen, %5,19’u Hidrojen ve geri kalan yaklaşık %28’lik kısmı iste Ozon olan, basit gözüken ama aslında yapısı çok daha karmaşık olan kimyasal bir moleküldür. Kahve, çay ya da çikolata gibi kulağımıza daha aşina gelen alanların yanı sıra birçok ilacın içerisinde, laboratuar deneylerinde ya da klinik araştırmalarda da kullanılmaktadır.
Tabii biz kimya boyutundan ziyade günlük hayatımızda hangi şekillerde karşımıza çıktığından bahsedeceğiz.

NELERDE BULUNUR?

Herkes tarafından en çok bilinen tabii ki Kahve. Kafein ile günlük rutinimizde en baskın olarak kahvenin içerisinde karşılaşıyoruz. 100 mililitre kahve, içerisinde tam 41 miligram kafein bulundurmaktadır. Bu da diğer kafein içeren gıdalarımız arasında en yüksek kafeinin kahvede bulunduğu anlamına gelmektedir. Çayın içerisinde bulunan miktar ise 100 gram için 11 miligramdır. Bunlar kafenin bulunduğu en bilinen maddelerdir. Fakat bunlar dışında enerji içeceklerinde, kolada, çikolatada hatta bazı ilaçların içinde de bulunmaktadır. Ayrıca en yüksek kafein miktarı Cold Brew Tarzı soğuk kahvelerde bulunmaktadır.

KAFEİNİN FAYDALARI

Kafein vücudumuzda stimülan (uyarıcı) etkisi yapar. Sadece insanların değil aynı zamanda hayvanlarında merkezi sinirleri uyararak beyne giden ve beyinden gelen mesajları hızlandırır. Kafein vücudumuzda bulunan ve sakinleşmemize sebep olan Adensin hormonunu devre dışı bırakır. Adensinin devre dışı kalmasıyla Depomin hormonu devreye girer ve adrenalin salgılanmasına sebep olur. Buda canlanmamızı, uyanmamızı sağlar. Sabahları en çok tercih edilen içeceğin kahve olmasının başlıca nedenlerinden biride budur. Öğrencilik yıllarımızdan bu güne, sabah uyandığımızda büyük şehrin karmaşasından, günün yorgunluğundan, uykusuzluktan vs birçoğumuz yorgun ve halsiz uyanırız. İşte Kafein burada devreye girer ve zihnimize kahve aracılığı ile “Uyan!” sinyali gönderir. Bilim insanlarının kafein üzerinde yaptığı araştırmalar neticesinde, doktorlar tarafından tüketilmesi sakıncalı görünen bir rahatsızlığınız olmadığı takdirde ve günlük tüketim dozajını aşmadığımız sürece birçok faydası olduğu saptanmıştır.
Karaciğerde detoks etkisi yaparak temizlenmesine dolayısıyla oluşabilecek karaciğer hastalıklarının önlenmesine yardımcı olur.
Yapılan bazı araştırmalarda özellikle belirli bir yaşın üzerinde ki kişilerde karşılaşılan Parkinson ve Alzheimarı önlediği görülmüştür.
Metabolizma hızlandırıcı etkisi vardır, bu yüzden diyetlerde yeşil çay tüketilerek kilo vermeye yardımcı olması amaçlanır. Ayrıca spordan önce tüketilen kafein yağ yakımını hızlandırmaktadır.
Az miktarda tüketilen kafein tokluk hissi yaratır ve kan şekerinin düzenlenmesine katkı sağlar.
Depomin hormonu ile birlikte beynimiz daha hızlı ve aktif çalışmaya başlar.
Yapılan bazı araştırmalarda kimi ilaçlarla birlikte tüketilen kafeinin, alınan ilacın etkisini arttırdığı gözlenmiştir.
Sporcuların tükettiği kilogram başına 10 Mg kafein, performanslarında artış yaptığı gözlenmiştir.
Safra kesesinde taş oluşumunu azaltmaktadır.
Yarattığı stimülan (uyarıcı) etkisi ile astım, brankopulmonari displesi ve prematüre apnesi gibi solunum yolu rahatsızlıklarının tedavisinde de etkili olduğu gözükmektedir.

KAFEİNİN ZARARLARI

Yukarıda da belirttiğimiz gibi, günlük kafein limitinin üstüne çıkılmadığı takdirde gözlemlenmiş bir yan etkisi yoktur. Yetişkin bir insanın günlük kafein miktarı ve tabii ki kişinin bünyesine bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte ortalama 400 mg olduğu tespit edilmiştir. Belirlenen bu doz tabii ki kafein tüketmesinde sakınca olmayan sağlıklı kişiler içindir. Aşağıda sıralamış olduğum kafeinin zararları, belirlenmiş olan bu günlük dozun aşılması ile birlikte meydana gelmektedir.
Öncelikle aşırı alınması çok teklikeli olabilir. Buradaki aşırıdan kastımız, 75 fincan kahve (yani yaklaşık 3075 miligram kafein) ya da 125 bardak çay içildiğinde yapılan tıbbi araştırmaların neticesinde alınan kafeine bağlı olarak muhtemelen gelişecek bir kalp ya da solunum sorunuyla birlikte ciddi kalıcı hasarlar gerçekleşebilir.
Migren rahatsızlığını tetikleyebilir.
Psikolojik rahatsızlıkları tetikleyebilir. Depresyon, agresyon ya da uyku problemi oluşturabilir.
Yaklaşık 300 mg’lık kafein için 15 mg kalsiyum vücuttan atılır. Bu güvenli sınırdadır fakat fazla tüketildiğinde vücuttan gerekenden fazla mineral atılmasına sebep olur.
Yemek ile birlikte ya da hemen akabinde tüketilmesi vücudun demir ve çinko emilimini azaltır.
Midenin asit salınımını arttırarak gastrite sebep olabilir.
Tabii ki kalp ve tansiyon rahatsızlığı olanlarda kesinlikle önerilmez. Kalp ritmini bozar ve tansiyon artışını sağlar.
Hamileler içinde önerilmez.
Evcil hayvanlarımızın metabolizması kafeini sindirmeye elverişli olmadığından, kafein içeren yiyecek ve içecekleri bu dostlarımızdan uzak tutmamız gerekmektedir. Özellikle köpek ve kuşlar için ölümcül olduğu söylense de evimizde ki ya da sokağımızdaki bütün dört ayaklı dostlarımızı kafeinden uzak tutmalıyız.